BBM Magazine Issue-Sayı: 25 March/April - Mart/Nisan 2018

ARTICLE • MAKALE 61 BBM / MART-NİSAN 2018 • MARCH-APRIL 2018 We can pretend that we can fool our body, feed our- selves in a way and meet our needs by consuming fabri- cated products and shelved products as food. Neverthe- less, it is not easy to deceive our body at all. The body responds with the necessary answer: It sends us the necessary message with excessive fat, insulin resistance, and metabolic diseases such as diabetes, hypertension, high cholesterol, and thyroid disorders. We recommend you to consume vegetable proteins such as vegetables, fruits, and legumes that have been grown in a natural environment and protein varieties such as meat, poultry, fish, milk, egg, and cheese; that is to say natural products. Additionally, we recommend customers to keep away from genetically modified, pro- cessed products and refined foodstuffs. If we return to our grandmother’s kitchen, we will take in what our bod- ies really need and shun away from harmful products: This is the healthy eating. Our present lifestyle and our eating habits will also be strange to the grandmother just as the food we con- sume. It is most probable that our grandmother and her neighbors would work at fields, plant seeds, and graze animals; when they carried out these tasks, they would return home on foot. They were eating 3 meals while liv- ing so active. It is probable that they were not aware of five o’clock tea. If someone told our grandmother to sit down all day long, go shopping by car, spend the eve- ning in front of the television, and eat something con- stantly in the meantime, she probably could not hide her amazement. The way to cope with obesity, which is one of the big- gest problems of our time, and the metabolic diseases it causes, is proper nourishment. There is also a golden key to achieving this: to protect our traditional lifestyle and traditional eating habits as much as possible. Bizler, gıda maddesi görünümündeki fabrikasyon ürün- leri, rafine ürünleri tüketerek vücudumuzu kandırdığımızı, bir şekilde beslendiğimizi, ihtiyaçlarımızı karşıladığımızı düşünebiliriz. Ama vücudu kandırmak gerçekten kolay değil. Vücudumuz bize gereken cevabı veriyor: Aşırı yağ- lanmayla, insülin direnciyle, diyabet başta olmak üzere hi- pertansiyon, kolesterol yüksekliği, tiroid bozuklukları gibi metabolik hastalıklarla bize gerekli mesajı iletiyor. Mümkün olduğunca doğal şartlarda üretilmiş sebze- leri, meyveleri, baklagiller gibi bitkisel proteinleri ve et, kümes hayvanları, balık, süt, yumurta, peynir gibi prote- in çeşitlerini; yani doğal ürünleri tüketmenizi öneriyoruz. Doğal yapısıyla oynanmış, işlem görmüş ürünlerden, rafi- ne edilmiş gıdalardan uzak durulmasını tavsiye ediyoruz. Büyükannemizin mutfağına dönerek, vücudumuzun asıl ihtiyaç duyduğu besinleri alacağımızı, zararlı olanlardan uzak duracağımızı ve sağlıklı beslenmenin bu olduğunu söylüyoruz. Tükettiğimiz besinler kadar günümüzdeki yaşam şek- limiz, beslenme alışkanlıklarımız da tuhaf gelecektir bü- yükannemize. Büyük ihtimalle hem büyükannemiz hem de çevresindekiler tarlada çalışır, ekin eker, hayvan otlatır, işleri bittiğinde de evlerine yürüyerek dönerlerdi. Bu ka- dar hareketli yaşarken 3 öğün yemek yerlerdi. 5 çayı diye bir kavramı bile bilmiyorlardı büyük ihtimalle. Birisi büyü- kannemize gün boyu yerinden hiç kalkmadan oturmasını, alışverişe arabayla gitmesini, akşam saatlerce televizyon karşısında oturmasını, bu arada da sürekli bir şeyler ye- mesini söylese herhalde şaşkınlığını gizleyemezdi. Çağımızın en büyük sorunlarından olan obeziteyle ve onun yol açtığı metabolik hastalıklarla başa çıkmanın yolu doğru beslenmeden geçiyor. Bunu başarmak için de eli- mizde altın bir anahtar var: Geleneksel yaşam tarzımızı ve geleneksel beslenme alışkanlıklarımızı mümkün olduğun- ca korumak.