BBM Dergisi / Sayı:30 Ocak-Şubat 2019

BBM / JANUARY-FEBRUARY 2019 • OCAK-ŞUBAT 2019 66 SPECIAL COVER • ÖZEL DOSYA facilities, and pasta consumption habits of consumers. As the second initiative, we signed “Goodwill Protocol on Cooperation Regarding Domestic Durum Wheat Purchase and Sale,” with the Directorate General of the Central Union of Agricultural Credit Cooperatives on December 2018 in order to provide support and ensure continuity of cultivation of the durum wheat in the quantity and quality demanded by our industry with our country’s resources. Thanks to this protocol, our members will start to implement the contract- ed agricultural production model. THE FIRST DUTY OF EACH COUNTRY In a situation where there is a rapid increase of the world population, a decline in agricultural production and food supply, and a concern that the global food crisis can hap- pen, each country is required to take steps to meet the domestic consumption and take precautions to increase production permanently. If there were a food crisis, it is serious issue for every country how and where they will meet the food need. Since we are talking food, countries have to meet the food de- mand by people and to en- sure the food safety. According to the study researched by Professor İlkay Dellal, it is estimat- ed that Turkey’s wheat production will lower 8.18 percent with the effect of climate change. The Union of Turkish Agricul- tural Chambers announced that approximately 5.5 percent of culti- vated wheat is lost because the harvest is carried out during outside of period of harvest maturity, fight against pest is not adequate, and untrained people use harvester. Although it is not possible to eliminate the lost, the percentage of loss is no more than two percent in developed countries. This loss can be prevented in the coming harvest period, and if so, this will mitigate the yield loss as a result of climate change. It is getting difficult to feed people without providing solution to climate change that is one of the biggest dangers. In order to feed ever increasing world popula- tion in line with food security without being subjected to hunger, all countries have to regard the increase of pro- duction, the minimization of waste, and food provision and balanced distribution as their first duty. ve pazarlama yapısı ile tüketicilerin makarna tüketim alışkanlıklarının araştırılması planlanmaktadır. İkinci girişimimiz olarak, sanayimizin talep ettiği mik- tar ve kalitede makarnalık buğdayın, ülkemiz kaynakları ile üretilmesine katkıda bulunma ve sürekliliğini sağlama amacıyla, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğü ve Derneğimiz arasında Aralık 2018’de “Ma- karnalık Buğday Alım ve Satımına İlişkin İşbirliği İyi Niyet Protokolü” imzalanmıştır. Bu protokol ile üyelerimiz söz- leşmeli tarım üretim modelini uygulamaya başlayacaktır. HER ÜLKENİN BİRİNCİ VAZİFESİ Dünya nüfusunun arttığı, tarımsal üretim ve gıda arzının azaldığı, küresel gıda krizinin yaşanabileceği endişesinin olduğu bir ortamda, her ülkenin kendi iç tüketimini karşılayacak ve üretimi kalıcı bir şekilde art- tıracak önlemleri alması gerekmektedir. Dün- yada bir gıda krizi yaşandığında, gıda ihtiyacının nereden ve nasıl karşıla- nacağı konusu her ülke için çok ciddi bir problemdir. Söz ko- nusu gıda olunca, her ülke kendi vatandaşının yiyecek ihtiyacını karşılayıp halkı- nın gıda güvencesini sağ- laması gerekir. Prof. Dr İlkay Dellal ta- rafından yapılan araştır- mada iklim değişikliğinin etkisiyle, buğday üretimi- mizin %8,18 oranında aza- lacağı tahmin edilmektedir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından ise, üretilen buğdayın yaklaşık %5,5’lik kısmının, hasat olgunluğu devresi harici hasat, zararlı- larla mücadelenin yetersiz olması ve eğitim- siz biçerdöver kullanıcıları nedeni ile hasat kaybına uğ- radığı açıklanmıştır. Hasat kaybının tamamen ortadan kalkması mümkün olmamakla beraber, gelişmiş ülke- lerde kayıp yüzde 2’yi geçmemektedir. Önümüzdeki hasat döneminde bile azaltılabilir olan bu kayıp, iklim değişikliğinin etkisiyle oluşacak verim kaybının etkisini tamamen olmasa da kısmen azaltacaktır. Bugün insanlık için en büyük tehlikelerin başında gelen iklim değişikliğine çözüm getirmeden insanları doyurmak zorlaşıyor. Dünyada giderek artan nüfusun açlığa maruz kalmadan gıda güvenliğine uygun besle- nebilmesi için; üretimin arttırılması, israfın en aza in- dirilmesi, gıdanın temini ve dengeli dağıtılmasını tüm ülkelerin birinci vazifesi olarak görmesi gerekir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx