BBM Magazine Issue-Sayı: 38 May / June Mayıs/Haziran 2020

INTERVIEW • RÖPORTAJ 60 BBM / MAY-JUNE 2020 • MAYIS-HAZİRAN 2020 hard and risking their lives during the current pandemic and to also make sure that our products will be 100% safe to use and that all the packaging are clean, we are taking ad- vantage of technology as much as possible to cover the most possible amount of tasks and business remotely in order to keep everyone safe. Will this coronavirus (COVID-19) cause the changes in your company's future plans? Has there been any change in your goals? This pandemic of COVID-19 made us focus more on the unpredicted scenes that might happen in the future and trained us and our team to make quick responses. Our main focus points that were taken into consider- ation and implemented more strongly during the crisis of the Coronavirus are plant Hygiene, product tracking, main- taining the safety of workers and ensuring the availability of enough quantities of raw materials. OUR VISION IS INVESTING IN THE DEVELOPMENT OF FOOD INDUSTRY IN THE REGION You also work with companies that have a voice in the world market, such as Bühler and Starlinger. You are leading the way to establish competing factories in some Middle Eastern countries. Could you tell us a little bit about that? You bring new competitors to your own market. Having competitors is something very good because it makes you work in a different way, we see the competitors that we helped to start their business as partners because we don’t only support them by selling machinery but also with technology and know-hows, even after after starting their business we would still help them in any case. This is compatible with Al-Hazaa Investment Group’s Philoso- phy that focuses on the de- velopment and improving of local society and economy, our goal is to improve the food industry in the region. Could you please share with us your opinion about Turkish market? The Turkish market is very huge and diverse, people in Turkey are also very loyal to local brands and facto- ries which makes it hard for us to sell inside. Turkish companies’ products are reputable for being of high HEDEFİMİZ, BÖLGEDE GIDA ENDÜSTRİSİNİ GELİŞTİRMEK Bühler ve Starlinger gibi global piyasada ağırlığı olan şirketlerle de çalışıyorsunuz. Ancak Ortadoğu ül- kelerinde sizinle rekabet edecek fabrikaların kurulma- sının önünü de açmış oluyorsunuz. Biraz da bundan bahseder misiniz? Hitap ettiğiniz pazarda rekabetin artmasını kendi elinizle sağlammış olmuyor musunuz? Aslında rakiplerinizin olması çok iyi bir şeydir. Çünkü ra- kipler çok daha farklı şekilde çalışmanız konusunda sizi zorluyorlar. Tesislerini kurmalarına yardımcı olduğumuz ra- kiplerimizi, ortaklarımız olarak görüyoruz. Çünkü onlara sa- dece makine satmakla kalmıyoruz, teknoloji ve teknik bilgi desteğinde de bulunuyoruz. Hatta faaliyete geçmelerinin ardından herhangi bir yardıma ihtiyaç duyarlarsa bu desteği sağlıyoruz. Bu yaptıklarımız, Al-Hazaa Investment Group’un felsefesiyle de uyumlu. Biz bölgede toplum ve ekonominin gelişmesi ve ileriye gitmesine odaklanıyoruz. Hedefimiz, böl- gede gıda endüstrisini geliştirmek. Türkiye pazarı ile ilgili düşüncelerinizi de paylaşır mısınız? Türkiye çok büyük bir pazar. Aynı zamanda büyük çeşitli- liğe de sahip. Türk insanı yerli markalara ve fabrikalara çok sadık olduğundan, bu ülkeye satış yapmak bizim için çok zor. Türk malları, yüksek kalitesiyle meşhur ve Irak pazarında da bizimle çok güçlü bir rekabet içindeler. Bildiğiniz gibi, Türkiye’de un ve marka üretiminde atıl kapasite söz konusu. Bu yüzden de bazı şirket- lerin zor durumda kalabileceği öne sürülüyor. Güçlü bir sermaye yapısına sahip bir şirket olarak Al Hazaa Investment Group’un Türkiye’de satın almayı ya da or-