BBM Magazine Issue-Sayı: 46 September/October - Eylül/Ekim 2021
67 INTERVIEW • RÖPORTAJ BBM / EYLÜL - EKİM 2021 • SEPTEMBER - October 2021 ASEAN country, can export to another ASEAN country, Thailand. Likewise, Egypt, a member of COMESA, can export to Madagascar, a member of COMESA, or Guinea, a member of ECOWAS, can export to Siera Leon, another member of ECOWAS, without paying the import duties for the countries outside the bloc. Exporting flour from a country outside the trade bloc to countries with very high import duties is still not possible due to tax disadvan- tages. The ratio of exports made within the trade bloc to total world exports is at the level of 33%. The third flour export category is overseas export. In this category, a competitive country exports to a neigh- boring country or to another distant country where it is not in the same trade bloc. The best example of this is, of course, Turkey. The share of overseas flour exports in to- tal world exports is 20% with 2.7 million tons, and Turkey carries out 60% of overseas flour export alone. Turkey exports flour in the form of border trade and overseas flour trade. The two countries with which we do border trade, Iraq and Syria, account for 52% of our to- tal exports. We know that large milling investments have Pandemi öncesinde dahi yükselmekte olan tersine globalleşme (deglobalisation) pandemi ile birlikte bi- raz daha güç kazanmışa benziyor. Ülkeler özellikle te- mel gıda maddelerinde dışa bağımlılıklarını azaltacak adımlar atacaklardır. Tarımsal üretim ve gıda işleme sanayileri daha da önem kazanacaktır. Aynı şekilde gıda tedarikçilerini çeşitlendirecekler, tek bir tedarik- çi ülkeye bağlı kalmak istemeyeceklerdir. Başta buğday olmak üzere tahıl üretimini artıran Rusya ve Ukrayna gibi Karadeniz komşularımız, değirmencilik altyapılarını yeniliyor. Rus hükümeti, hammadde yerine katma değeri yüksek ürünler sa- tılmasını teşvik ediyor. Bu gelişmeler, Türk uncusu için bir tehdit/risk midir? Pazar payının daralmama- sı için ne gibi adımlar atılmalı? Öncelikle karşı karşıya olduğumuz riskleri analiz edebilmek için dünya un ticaretini mercek altına al- mamız gerekiyor. Biz şirket içi analizlerimizde dünya un ticaretini üç kategoriye ayırıyoruz. Birinci kategori sınır ticareti şeklinde yapılan ihracatlar. Burada sınırın bir tarafında rekabetçi bir un üreticisi var, diğer tara- fında ise un ihtiyacı olan başka bir ülke var. Örnek Türkiye’nin Suriye ve Irak ihracatları, Kazakistan’dan Afganistan’a yapılan veya Arjantin’den Bolivya’ya ya- pılan ihracatlar. Sınır ticaretinin, alıcı ve satıcının ço- ğunlukla birbirini tanıması, lokal para birimiyle öde- me, kredi mekanizması, transit sürenin deniz aşırı ithalata göre çok kısa olması, ürünün tesliminde taze olması gibi avantajları var. Bu ticarete sınırdaş olma- yan üçüncü bir ülkenin ununun girmesi çoğunlukla pek mümkün olmuyor. Çalışmalarımız bu tip sınır tica- retinin dünya un ticaretindeki payının 6.5 milyon ton ile %47 mertebesinde olduğunu gösteriyor. İkinci ihracat kategorisi bir ticaret bloğu içerisinde yapılan ihracatlar. Burada da ülkeler arasındaki güm- rük birliği anlaşmaları sayesinde ülkeler birbirlerine ithalat vergisi ödemeksizin un ihracatı yapabiliyorlar. Avrupa Birliği, ECOWAS, COMESA, MERCOSUR ve ASEAN en önemli ticaret blokları. Bu sayede ASEAN ülkesi Vietnam, diğer bir Asean ülkesi Tayland’a; CO- MESA üyesi Mısır yine COMESA üyesi Madagaskar’a ya da ECOWAS üyesi Gine bir diğer ECOWAS üyesi Siera Leon’a blok dışındaki ülkelerin tabi olduğu itha- lat vergilerini ödemeksizin ihracat yapabiliyor. İthalat vergisinin çok yüksek olduğu ülkelere ticaret bloğu dışından bir ülkenin ununun girmesi vergi dezavantajı nedeniyle yine çok mümkün olamıyor. Ticaret bloğu içinde yapılan ihracatın toplam dünya ihracatına oranı %33 seviyesinde. Üçüncü un ihracat kategorisi ise deniz aşırı ihracat. Bunda rekabetçi bir ülke sınırdaş ya da aynı ticaret
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx