BBM Magazine Issue-Sayı: 48 January-Ocak 2022

58 INTERVIEW • RÖPORTAJ BBM / OCAK 2022 • JANUARY 2022 I can roughly list them as Germany, Argentina, Brazil, Bulgaria, Georgia, India, Iraq, Israel, Italy, Kazakhstan, Lat- via, Lithuania, Lebanon, Mexico, Egypt, Poland, Russia, Romania, and Ukraine. WE MUSTN'T LOSE FLOUR AND PASTA EXPORT MARKETS As a company, you have a great contribution to the flour and pasta export of Turkey. Can you give us infor- mation about the effects of Climate Change and the Global Pandemic on the sector? Turkey ranks first in the world in flour export and sec- ond in pasta export. This means a large industry and sector. We, as Taban Gıda, support almost all middle and higher scale producers by supplying them with wheat. We can say that we supply products for export. Wheat policies have to be managed correctly in order not to lose this power and to develop and support exports. For sus- tainable agriculture, substantial projects must be made all over the world and emergency action plans must be brought into action. It is said that the global temperature will increase by 1.5 degrees. For this reason, drought- tolerant smart seeds must be produced. The global pan- demic mostly causes changes in consumption habits and extraordinary trade volumes due to different problems (such as sea and land transportation). From time to time, this situation puts the sector players in a difficult situation. Mr. Hacihaliloğlu, is there anything else you would like to add or share with our readers? Indeed, there is a lot to be said. But I want to draw atten- tion to the most important point again. Regarding these strategic products, let's bring all the necessary steps into action in a planned manner, in order to produce enough products at least for ourselves. Let's put aside searching for solutions after the fat is in the fire and seek proactive agricultural policies that will solve the problems before they occur. I hope we will see better days. daki hedefiniz hakkında neler söylemek istersiniz? Çatı şirketimiz Vivalon AG’nin toplam 25 milyon do- larlık yatırımıyla 3 kuru yük gemisini filomuza ekledik. Bu yatırımları, taşıma maliyetlerini kontrol altına alma gerekliliği önem arz eden transit ticaret pazarında söz sahibi olabilmek için yaptık. Navlun piyasasını gider olarak kontrol edebilmeyi, bunu gelir kalemine dönüştürüp, ticareti dengelemeyi planlıyoruz. Navlun piyasaları yön değiştirecek olsa dahi, faaliyet alanımız dolayısı ile kendi yüklerimiz olduğu için bu durumu tolere edebilecek avantaja sahibiz. Hacmimizi artırma stratejimize daha hızlı ulaşmayı hedefliyoruz. Faaliyet gösterdiğiniz ülkeler hakkında bilgi verir misiniz? Faaliyet gösterdiğimiz ülkeler arasında Almanya, Ar- jantin, Brezilya, Bulgaristan, Gürcistan, Hindistan, Irak, İs- rail, İtalya, Kazakistan, Letonya, Litvanya, Lübnan, Meksi- ka, Mısır, Polonya, Rusya, Romanya, Ukrayna bulunuyor. UN VE MAKARNA İHRACAT PAZARLARINI KAYBETMEMELİYİZ Ülke olarak gerçekleştirdiğimiz un ve makarna ihracatında firma olarak büyük katkılarınız var. İklim Değişikliği ve Küresel Salgın’ın sektöre et- kileri hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Türkiye un ihracatında dünyada birinci, makarna ihracatın- da ise ikinci sırada yer alıyor. Bu büyük bir sanayi ve sektörü ifade ediyor. Biz, Taban Gıda olarak, neredeyse orta ve üzeri ölçekteki tüm üreticilere buğday tedariki sağlayarak destek oluyoruz. İhracata yönelik ürün tedarik ediyoruz diyebiliriz. Bu gücün kaybedilmemesi ve ihracatın geliştirilmesi, des- teklenmesi için buğday politikalarının doğru yönetilmesi ge- rekiyor. Sürdürülebilir tarım için tüm dünyada ciddi projeler oluşturulup acil eylem planları yürürlüğe girmeli. Dünyanın ısısının 1,5 derece artacağı konuşuluyor, bu öngörüye kar- şı kuraklığa dayalı akıllı tohumların üretilmeye başlanması gerekiyor. Küresel salgın daha çok tüketim alışkanlıklarının değişmesine ve farklı problemler nedeni ile (deniz ve kara nakliyesi gibi) düzensiz ticaret hacimlerine sebep oluyor. Dönem dönem bu durum sektör oyuncularını zora sokuyor. Sn. Hacihaliloğlu, sizlerin eklemek istediği, okuyucularımızla, sektörle paylaşmak istediğiniz başka hususlar var mı? Aslında söylenmesi gereken çok şey var. Fakat tekrar en önemli noktaya dikkat çekmek istiyorum. Bu stratejik ürünler konusunda, en az kendimize yetecek kadar ürün üretmek için, gerekli tüm adım- ları acilen planlı bir şekilde hayatımıza geçirelim. Artık sorun oluştuktan sonra çözüm arayışlarını bir kenara bırakalım ve oluşabilecek sorunları gerçek- leşmeden çözümleyecek tarım politikaları üretelim. Umarım daha güzel günler göreceğiz.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx