BBM Magazine Issue-Sayı: 52 May-Mayıs 2022

76 SPECIAL COVER • ÖZEL DOSYA BBM / MAYIS 2022 • MAY 2022 nels with medium/large-scale producers, because both the customer audiences, expectations, and dynamics of these two channels are completely independent of each other. It is worth looking at the trends in the world before discussing the issue in particular on these channels. Regardless of bakery products or vegetable oil, con- sumers around the world try to live healthier and therefore pay more attention to the ingredients of the products they consume. According to a 2021 study, 66% of consumers in Europe, Turkey, the Middle East and Africa (EMEA) are confident that health and sport are a personal value. Considering that this rate was 58% in 2014, there is a serious upward trend in this regard. Again, 71% of global consumers prefer healthier options in the food and beverage industry. At this point, the term healthy can take on different identities, but when we look at it from the point of view of bakery products and fat, the most important ones are; • Clean label – No additives • Functional foods • Personalized diet • Trans fats and contaminants At this point, we can safely say that the vegetable oil industry has removed the issue of trans fats from the list, both legally and industrially it produces with a low trans- fat ratio, Cargill has taken an extra step in this context, stopped using partially hydrogenated components in Tur- key and switched to trans <1% recipes in all its products. The issue of time-generated contaminants is another issue that gradually attracts the attention of consumers, these issues are also being followed by the authorities, legal arrangements are made at the necessary points. In this sense we can say that our country follows the Europe- an Union regulations. According to the legal regulations, the food industry adjusts itself both in terms of technologi- cal infrastructure and in terms of product recipes. Back in the top 3… Consumers who want clean labels want to consume more natural and non-additive foods, and in the final prod- ucts with this context, naturally affecting the raw materi- als that make up the product. This expectation is limited to only non-additive and organic products in 2016, while consumers expect these expectations in 2020; non-GMO, minimum processed, all-vegetable dairy products and meat products, foods produced with a sustainable supply chain and even foods produced with sustainable energy. The industry is trying to respond to these demands, but it dır. Bu kanallar özelinde konuyu tartışmadan önce de dünya- daki trendler bakmakta fayda var. Dünya üzerinde unlu mamuller ya da bitkisel yağdan ba- ğımsız olarak tüketiciler daha sağlıklı yaşamaya çalışıyor ve bu nedenle tükettikleri ürünlerin içeriklerine daha fazla dikkat ediyor. 2021 yılında yapılan bir araştırmaya göre Avrupa, Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’daki (EMEA) tüketicilerin %66’sı sağlık ve sporun kişisel bir değer olduğu konusunda emin. Bu oranın 2014 yılında %58 olduğu düşünülürse bu konuda yukarıya doğru giden ciddi bir trend var. Yine global tüketicilerin %71’i gıda ve içecek sektöründe daha sağlıklı opsiyonların olmasını talep ediyorlar. Bu noktada sağlıklı ibaresi farklı kimliklere bü- rünebilir ancak unlu mamuller ve yağ açısından baktığımızda bunların en önemlileri; • Temiz etiket – Katkısız ürünler • Fonksiyonel gıdalar • Kişiselleştirilmiş diyet • Trans yağ ve bulaşanlar Bu noktada bitkisel yağ endüstrisinin trans yağ konusunu lis- teden çıkarttığını rahatlıkla söyleyebiliriz hem yasal olarak hem de endüstriyel pratik olarak düşük trans yağ oranı ile üretim yapıyor, Cargill bu bağlamda ekstra bir adım atarak Türkiye’de kısmi hidrojenize komponent kullanmayı da bırakmış ve tüm ürünlerinde trans <%1 reçetelere geçmiştir. Zaman zaman ortaya çıkan bulaşanlar konusu ise tüketicile- rin yavaş yavaş dikkatini çeken bir diğer konudur. Bu konular aynı zamanda otoriteler tarafından da takip ediliyor, gerekli noktalarda yasal düzenlemeler yapılıyor. Bu anlamda ülke- mizin Avrupa Birliği mevzuatlarını takip ettiğini söyleyebiliriz. Gıda endüstrisi yasal düzenlemelere göre gerek teknolojik altyapı gerek de ürün reçetesi anlamında kendisini ayarlamak- tadır. İlk 3 alana geri dönersek… Temiz etiket isteyen tüketiciler daha doğal ve katkı içermeyen gıdalar tüketmek istiyor ve bu kapsamdaki son ürünler de doğal olarak ürünü oluşturan ham maddeleri etkiliyor. Bu beklenti 2016 yılında sadece katkısız, organik ürünler ile sınırlı kalırken tüketiciler 2020 yılında bu bek- lentilerine GDO içermeyen, minimum işlenmiş, tamamen bitkisel kaynaklı süt ürünleri ve et ürünleri, sürdürülebilir tedarik zincirine sahip gıdalar ve hatta sürdürülebilir enerji ile üretilen gıdaları dahi eklemişler. Endüstri bu taleplere cevap vermeye çalışıyor ancak iki tane ana sorun ile karşı- laşıyor; bir tanesi katkı olmaması nedeniyle referans ürüne göre daha kısa raf ömrü ve yine referans ürüne göre daha yüksek maliyet.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx