BBM Magazine Issue-Sayı: 52 May-Mayıs 2022
77 SPECIAL COVER • ÖZEL DOSYA BBM / MAYIS 2022 • MAY 2022 faces two main problems, one of which is shorter shelf life than the reference product due to non-additive version and higher cost than the reference product. Functional foods, consumers’ expectations for food have gone far beyond satisfying the stomach, reaching to protecting their health and even curing their health prob- lems. In this context, the functional components they pay the most attention to are protein and fiber. The products launched in this field increased by 7% for protein products and 4% for fiber-containing products worldwide between 2015 and 2019. According to a study, the most important factors affecting consumers' preferences are strengthen- ing the immune system. improving digestion, and improv- ing overall daily performance. Consumers on a personalized diet are looking for a spe- cific feature in the products they consume, such as low saturated fat, gluten-free or no animal-based ad- ditives, for example, bis- cuit and cookie products that claimed to be plant based between 2015 and 2019 have grown signifi- cantly by 65%, and the plant based meat market, which is also part of the personalized diet, is ex- pected to reach $65 bil- lion by 2040. In light of all this infor- mation, we can safely say that consumers want to get more benefits when they want to see fewer additives in bakery products and expect the product to be in line with their own personal diet. In this context, the bakery industry in the world is evolving towards using non-hydrogenated, low-saturated fats from sustainable sources and free of contaminants, and on the other hand, want to use less sugar in the prod- ucts produced by these fats while presence of more ma- terials such as protein, fiber or probiotics. In addition, legally, the countries of the world have started to switch to the system that scores the products called "Nutriscore" according to the values such as fat, sugar and calories, and this system is expected to become widespread all over the world as Germany begins to use it. In our country, consumers evaluate according to the type of fat they contain rather than the nutritional values Fonksiyonel gıdalar, tüketicilerin gıdalardan beklentileri ka- rın doyurmanın çok daha ötesine geçerek sağlıklarını korumak hatta sağlık sorunlarını tedavi etmeye kadar ulaştı. Bu bağlam- da en fazla dikkat ettikleri fonksiyonel bileşenler ise protein ve lif. Bu alanda lansmanı yapılan ürünler ise 2015-2019 yılları arasında dünya genelinde proteinli ürünler için %7, lif içeren ürünler için ise %4 artmış. Yine yapılan bir araştırmaya göre de tüketicilerin tercihlerini etkileyen en önemli faktörler, bağışıklık sistemini güçlendirmesi, sindirimi iyileştirmesi ve genel günlük performansı iyileştirmesi. Kişiselleştirilmiş diyet yapan tüketiciler tükettikleri ürün- lerde spesifik bir özellik arıyorlar, örneğin düşük doymuş yağ içermesi, glüten içermemesi ya da hayvansal katkı içermemesi gibi, örneğin 2015-2019 yılları arasında bitkisel olduğu lansma- nı ile ortaya çıkan bisküvi ve kurabiye ürünleri %65 gibi ciddi bir oranda büyümüş ve yine kişiselleştirilmiş diyetin bir parçası olan bitkisel kaynaklı et pazarının 2040 yılında 65 milyar dola- ra ulaşması bekleniyor. Tüm bu bilgiler ışığında rahatlıkla söyleyebiliriz ki tüketiciler unlu mamuller- de daha az katkı maddesi görmek isterken daha faz- la fayda sağlamak istiyor ve ürünün de kendi kişisel diyetlerine uygun olmasını bekliyorlar. Bu bağlamda dünyada unlu mamuller endüstrisi hidrojene edil- memiş, düşük doymuş yağ içeren, sürdürülebilir kay- naklardan tedarik edilen, bulaşan içermeyen yağlar kullanmaya doğru eviriliyor ve bir yandan da bu yağlar ile ürettiği ürünlerde daha az şeker kullanarak daha fazla protein, lif ya da probiyotik gibi fonksiyo- nel ham maddeleri kullanıyor. Tüm bunların yanında yasal olarak da dünya ülkeleri “Nut- riscore” denilen ürünleri içerdikleri yağ, şeker, kalori gibi de- ğerlere göre puanlayan sisteme geçmeye başladı. Almanya bu sistemi kullanmaya başlarken tüm dünyada yakın zamanda yaygınlaşması bekleniyor. Ülkemizde ise tüketiciler besin değerleri tablosundan çok içerdiği yağ tipine göre de- ğerlendirme yapıyor, zeytinyağı en sağlıklı yağ olarak ortaya çıkarken onu tereyağı ve Hindistan cevizi yağı takip ediyor. Yağ sektörü hem bu trendlere daha fonksiyonel, daha sür- dürülebilir ve sağlıklı çözümlerle cevap veriyor ve bu trend- lerin yağ tüketimini azaltması beklenmiyor. Bunun en önemli
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx