BBM Magazine Issue-Sayı: 54 July - Temmuz 2022
42 43 COVER STORY • KAPAK DOSYASI COVER STORY • KAPAK DOSYASI BBM / TEMMUZ 2022 • JULY 2022 BBM / TEMMUZ 2022 • JULY 2022 tries to bring the world to its knees. Russia is in the top three in the world not only in wheat but also in many commodities, and this strengthens Russia's hand.” “I think the rhetoric about opening a grain corridor in the Black Sea to export Ukrainian grain is optimistic. If the export of grain from Ukrainian ports will be made under Russian control, the world will not allow such a trade. And if this trade is not under Russian control, Moscow will not allow it. On the other hand, the ports are not usable because they are damaged. These ports need to be repaired. There is no problem with shipments from Russia. However, there are different problems in this region. For example, the insurance of the ships transporting from Rus- sian ports cannot be made because it is considered risky.” LONG-TERM POLICIES STRENGTHEN TURKEY'S HAND The COVID-19 pandemic and the Russia-Ukraine war showed that it is very important for countries to produce self-sufficiently, espe- cially in food. Turkey has fertile lands in terms of wheat quality. The pandemic and the Russia-Ukraine war showed that it is important for countries to be self-sufficient in food and agricultural produc- tion. Turkey has fertile lands in terms of wheat quality. Underlining that Turkey is also in a strong position in terms of soil cultivation and seed quality, Hacıhaliloğlu, comments: “I think the Russia-Ukraine crisis will carry Turkey to an important point in the future. Thanks to its geographical location, our country will have critical importance in the transit trade network. If Turkey makes long-term plans for agricultural policies and plans agricultural incentive policies in fa- vor of producers by using fertile agricultural lands correctly, it can gain a strong position in the world food market in the future. As of today, Russian wheat is about 40 dollars below European prices. Turkey is the largest flour exporter in the world and the second in the world after Italy in pasta export. When we consider other items, I think that Turkey will gain from this trade… With the increas- ing world population, the need for food and grain is also increas- ing. We need to seize all the opportunities at our disposal to meet “(Ukrayna’nın tahılını dünya pazarlarına gönderebilmesi için Karadeniz’de) Tahıl koridoru açılacak gibi söylemlerin iyimser söylemler olduğunu düşünüyorum. Ukrayna ile ilgili yapılacak çalışmalar, eğer Rusya kontrolünde yapılacaksa bu ticarete dünya izin vermeyecektir. Yok eğer ticaret Rusya kontrolünde olmazsa, buna Rusya’nın izin vermeyeceği düşüncesindeyim. Diğer taraftan bugün limanların kullanılabilir durumda olmadığı gözlemleniyor. Bu limanların onarılması gerekiyor. Rusya’dan yapılan yüklemelerde böyle bir sorun yok. Ancak bu bölgede farklı sorunlar var. Örneğin Rus limanlarından taşıma yapan ge- milerin sigortaları, riskli görüldüğü için yapılamıyor.” UZUN VADELİ POLİTİKALAR TÜRKİYE’NİN ELİNİ GÜÇLENDİRİR İlk başta pandemi, ardından yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı gös- terdi ki özellikle gıdada ülkelerin kendine yeter seviyede üretim yapması oldukça önemli. Türkiye buğday kalitesi bakımından verimli topraklara sahip. Üstelik toprağı işleme ve tohum kalitesi olarak da güçlü bir konumda olduğunu belirten Hacıhaliloğlu, “Rusya-Ukrayna krizinin, ilerleyen dönemde Türkiye’yi önemli bir noktaya taşıyacağını düşünüyorum. Konumu sayesinde ülke- miz, transit ticaret ağında kritik öneme sahip olacaktır. Türkiye tarım politikaları konusunda uzun vadeli planlar yaparsa ve ve- rimli tarım arazilerini doğru kullanarak tarım teşvik politikalarını üretici lehine planlarsa gelecekte dünya gıda piyasasında güçlü bir konuma gelebilir. Bugün itibariyle Avrupa fiyatlarına göre Rus buğdayı yaklaşık 40 dolar aşağılarda. Türkiye bugün dünyadaki en büyük un ihracatçısı ve makarnada da İtalya’dan sonra ikinci konumdar. Diğer kalemleri de alt alta yazdığımızda Türkiye’nin bu ticaretten kazançlı çıkacağını düşünüyorum…Artan dünya nüfusu ile birlikte ihtiyaç da artıyor. Elimizdeki tüm fırsatları bu ih- tiyaçları karşılayabilmek için değerlendirmemiz gerekiyor. Bunu da tarımda dijitalleşerek çözme yoluna gidebiliriz. Bu alanda daha planlı ve güçlü adımlar atmamız gerekiyor. En kârlı ürün en doğru bölgeye ekilecek. Doğru araziye ihtiyaç kadar doğru ürün ekilirse arz talep dengesi ve dolayısıyla doğru fiyat oluşa- cak. Dijitalleşme ile tarımsal araziler daha etkin kullanılacak ve ihtiyaca yönelik üretim yapılacak. Bu sayede üretilen tarımsal emtia verimliliği artacak. Sürdürülebilir tarım sayesinde gelecek nesillere daha sağlıklı topraklar bırakacağız. Geleceğe karşı en büyük sorumluluklarımızdan biri de bu olmalı.” diye konuşuyor. GÜNEYDOĞU’NUN MAKARNALIK BUĞDAYINI İHRAÇ EDİP EKMEKLİK BUĞDAY İTHAL EDEBİLİRİZ Ülkemizde çok büyük ve çok değerli araziler bulunduğunu kay- deden Hacıhaliloğlu, “Çiftçinin kendi toprağını ekmesi için teşvik etmeli, sözleşmeli tarım uygulamalarına geçmeliyiz. Ülkemizin toprakları akıllı tarım uygulamalarıyla çok daha verimli hale ge- lecektir. Doğru araziye ihtiyaç kadar doğru ürün ekilirse arz ta- lep dengesi ve dolayısıyla doğru fiyat oluşacak. Örneğin Güney Doğu Anadolu'da dünyanın en iyi makarnaları üretiliyor, ancak bunun ihracatına izin verilmiyor. Kendimize yetecek kadar kısmı ürettikten sonra kalan kısmı bir şekilde doğru yöntemlerle ihraç edip bunun karşılığında da ekmeklik buğday aldığımızda ülkemiz kazancını yüzde 50 artıracaktır.” tavsiyesinde bulunuyor. these needs. We can solve this by digitizing agriculture. We need to take more planned and stronger steps in this regard. The most profitable product should be planted in the right region. If the right crop is planted on the right land as needed, the supply-demand balance and therefore the right price will come about. Thanks to digitalization, agricultural lands will be used more effectively and production will be made according to needs. This will increase productivity in agricultural production. Thanks to sustainable ag- riculture, we will leave healthier lands to future generations. This should be one of our biggest responsibilities towards the future.” ‘WE CAN EXPORT SOUTHEASTERN DURUM WHEAT AND IMPORT BREAD WHEAT’ Expressing that there are very large and valuable lands in Tur- key, Hasan Hacıhaliloğlu says, “We should encourage the farmer to cultivate his land and switch to contract farming practices. Our lands will become much more productive with smart agricultural practices. If the right crop is planted on the right land as need- ed, the supply-demand balance and therefore the right price will come about. For example, the world's best durum wheat is produced in Southeastern Anatolia, but its export is not allowed. When we allocate enough for ourselves, export the rest with the right methods and buy bread wheat in return, our country will in- crease its income by 50 percent.” Hacıhaliloğlu also speaks about the future targets of Taban Gıda: “We predict that we will grow very seriously in transit trade. Har- vest season (June-July) is more decisive for us. The most active period for us is between July and November. We will reap the fruits of 2022 in this period. The effective operation of our own ships now provides an increase in our trade volume. Feasibility studies have been completed for the silo areas we plan to build in Africa. For the end of the year, we were actually targeting a growth of 20 percent on a tonnage basis and 30 percent on a turnover basis. However, as the prices and exchange rates are so high, we can close the year with a growth of over 100 percent.” FLOUR INDUSTRIALS SHOULD FIND NEW MARKETS Mardin has a special place in the Southeastern Anatolia Region, which has a large share in Turkey's flour export. Mardin is the prov- ince with the largest share in Turkey's flour export. Flour exports of Mardin are mainly to Iraq and Syria, which are the closest markets. Iraq, which imports 2.5-3 million tons of flour annually, has a very important share in Turkey's flour export. However, developments in the Iraqi market in recent years worry some Turkish flour indus- trialists. Iraq has been establishing mills to produce its own flour in recent years. Drawing attention to this development, Hacıhaliloğlu warns, “The number of flour factories in Iraq is increasing rapidly. Iraq has now started to export wheat instead of flour. If the newly established plants come into operation and the flour industrialists with investments in Mardin and the surrounding provinces cannot find alternative markets, these investments will be rubbish. They should definitely create new markets for themselves with alterna- tive markets and different products.” Hacıhaliloğlu, şirketinin önümüzdeki süreçteki hedefleri içinse şunları söylüyor: “Transit ticaret anlamında çok ciddi büyüye- ceğimizi öngörüyoruz. Aslında Haziran-Temmuz aylarında baş- layan hasat zamanları bizim için daha belirleyici olacak. Özel- likle Temmuz-Kasım ayları arası, bizim en hareketli olduğumuz zamanlar oluyor. Biz de 2022 yılının meyvelerini bu dönemde alacağız. Kendi gemilerimizin artık tam randımanlı olarak çalışı- yor olması, ticaret hacmimizde artış sağlıyor. Afrika bölgesinde planladığımız depolama alanları için fizibilite çalışmaları tamam- landı diyebiliriz. Şirket olarak yıl sonu için aslında tonaj bazlı yüzde 20, ciro bazlı yüzde 30 gibi bir büyüme hedefliyorduk. Ancak fiyatların ve kurun bu kadar yukarıda olması sonucunda yüzde 100'ün üzerinde bir büyümeyle yılı kapatabiliriz.” MARDİNLİ UNCU YENİ PAZARLAR BULMALI Türkiye’nin un ihracatında büyük bir paya sahip olan Güneydo- ğu Anadolu bölgesinde Mardin önemli bir yer tutuyor. Özellikle Mardin, Türkiye un ihracatında en büyük paya sahip il olarak dikkat çekiyor. Mardin’in un ihracatı, ağırlıklı olarak en yakın pa- zarlar olan Irak ve Suriye’ye gerçekleşiyor. Özellikle yılda 2.5-3 milyon ton un ihraç eden Irak, Türkiye’nin un ihracatı açısından çok önemli bir paya sahip. Ancak bu pazarda son yıllarda yaşa- nanlar sektör temsilcilerini kara kara düşündürüyor. Irak son yıl- larda kendi ununu üretmek için değirmenler kuruyor. Bu nokta- ya dikkat çeken Hacıhaliloğlu, “Irak’ta un fabrikaları hızla artıyor. Irak artık dünyadan un yerine buğday ihraç etmeye başladı. Bu fabrikalar devreye girerse, Mardin ve çevresindeki illerde yatı- rımları bulunan un sanayicileri alternatif pazarlar bulamazlarsa bu yatırımlar çöp olur. Mutlaka alternatif pazar ve farklı ürünlerle kendilerine yeni pazarlar yaratmalılar.” uyarısını yapıyor. BBM Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yağmurlu, Taban Gıda CEO’su Hasan Hacıhaliloğlu ile birlikte Mardin’de buğday hasadına katıldı.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTMxMzIx